Surah Qaaf: Reading and Tafsir and Download

Information About Surah Qaaf

Surah Qaaf
سُورَةُ قٓ
Page 518 (Verses from 1 to 15)

قٓ ۚ وَٱلْقُرْءَانِ ٱلْمَجِيدِ بَلْ عَجِبُوٓا۟ أَن جَآءَهُم مُّنذِرٌ مِّنْهُمْ فَقَالَ ٱلْكَٰفِرُونَ هَٰذَا شَىْءٌ عَجِيبٌ أَءِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا ۖ ذَٰلِكَ رَجْعٌۢ بَعِيدٌ قَدْ عَلِمْنَا مَا تَنقُصُ ٱلْأَرْضُ مِنْهُمْ ۖ وَعِندَنَا كِتَٰبٌ حَفِيظٌۢ بَلْ كَذَّبُوا۟ بِٱلْحَقِّ لَمَّا جَآءَهُمْ فَهُمْ فِىٓ أَمْرٍ مَّرِيجٍ أَفَلَمْ يَنظُرُوٓا۟ إِلَى ٱلسَّمَآءِ فَوْقَهُمْ كَيْفَ بَنَيْنَٰهَا وَزَيَّنَّٰهَا وَمَا لَهَا مِن فُرُوجٍ وَٱلْأَرْضَ مَدَدْنَٰهَا وَأَلْقَيْنَا فِيهَا رَوَٰسِىَ وَأَنۢبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍۭ بَهِيجٍ تَبْصِرَةً وَذِكْرَىٰ لِكُلِّ عَبْدٍ مُّنِيبٍ وَنَزَّلْنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً مُّبَٰرَكًا فَأَنۢبَتْنَا بِهِۦ جَنَّٰتٍ وَحَبَّ ٱلْحَصِيدِ وَٱلنَّخْلَ بَاسِقَٰتٍ لَّهَا طَلْعٌ نَّضِيدٌ رِّزْقًا لِّلْعِبَادِ ۖ وَأَحْيَيْنَا بِهِۦ بَلْدَةً مَّيْتًا ۚ كَذَٰلِكَ ٱلْخُرُوجُ كَذَّبَتْ قَبْلَهُمْ قَوْمُ نُوحٍ وَأَصْحَٰبُ ٱلرَّسِّ وَثَمُودُ وَعَادٌ وَفِرْعَوْنُ وَإِخْوَٰنُ لُوطٍ وَأَصْحَٰبُ ٱلْأَيْكَةِ وَقَوْمُ تُبَّعٍ ۚ كُلٌّ كَذَّبَ ٱلرُّسُلَ فَحَقَّ وَعِيدِ أَفَعَيِينَا بِٱلْخَلْقِ ٱلْأَوَّلِ ۚ بَلْ هُمْ فِى لَبْسٍ مِّنْ خَلْقٍ جَدِيدٍ
518

Listen to Surah Qaaf (Arabic and Türkçe translation)

Türkçe Translation

Kaaf, andolsun büyük ve şerefli Kur\'an\'a.

Türkçe Transliteration

ḳâf. velḳur'âni-lmecîd.

English Transliteration

Qaf waalqurani almajeedi

Türkçe Translation

Hayır, onlar, içlerinden bir korkutucunun gelmesine şaşıp kaldılar da kafirler, gerçekten de dediler, bu şaşılacak bir şey.

Türkçe Transliteration

bel `acibû en câehüm münẕirum minhüm feḳâle-lkâfirûne hâẕâ şey'ün `acîb.

English Transliteration

Bal AAajiboo an jaahum munthirun minhum faqala alkafiroona hatha shayon AAajeebun

Türkçe Translation

Ölüp bir yığın toprak olduktan sonra mı? Bu, pek uzak, pek olmayacak bir dönüş.

Türkçe Transliteration

eiẕâ mitnâ vekünnâ türâbâ. ẕâlike rac`um be`îd.

English Transliteration

Aitha mitna wakunna turaban thalika rajAAun baAAeedun

Türkçe Translation

Gerçekten de yeryüzü, onlardan neyi eksiltir, biliriz biz ve katımızdadır her şeyi koruyan ve zapteden kitap.

Türkçe Transliteration

ḳad `alimnâ mâ tenḳuṣu-l'arḍu minhüm. ve`indenâ kitâbün ḥafîż.

English Transliteration

Qad AAalimna ma tanqusu alardu minhum waAAindana kitabun hafeethun

Türkçe Translation

Hayır, gerçek olan Kur\'an, onlara gelince yalanladılar da şimdi darmadağın bir işe daldılar.

Türkçe Transliteration

bel keẕẕebû bilḥaḳḳi lemmâ câehüm fehüm fî emrim merîc.

English Transliteration

Bal kaththaboo bialhaqqi lamma jaahum fahum fee amrin mareejin

Türkçe Translation

Bakmazlar mı üstlerindeki göğe? Nasıl kurduk onu ve bezedik ve bir yarığı, yırtığı da yok.

Türkçe Transliteration

efelem yenżurû ile-ssemâi fevḳahüm keyfe beneynâhâ vezeyyennâhâ vemâ lehâ min fürûc.

English Transliteration

Afalam yanthuroo ila alssamai fawqahum kayfa banaynaha wazayyannaha wama laha min furoojin

Türkçe Translation

Ve yeryüzünü nasıl yaydık ve oraya metin dağlar koyduk ve orada, gözler, gönüller açan güzelim nebatları çifterçiftter bitirdik.

Türkçe Transliteration

vel'arḍa medednâhâ veelḳaynâ fîhâ ravâsiye veembetnâ fîhâ min külli zevcim behîc.

English Transliteration

Waalarda madadnaha waalqayna feeha rawasiya waanbatna feeha min kulli zawjin baheejin

Türkçe Translation

Mabuduna dönen her kulun, can gözünü açmak ve ona, ibret ve öğüt vermek için.

Türkçe Transliteration

tebṣiratev veẕikrâ likülli `abdim münîb.

English Transliteration

Tabsiratan wathikra likulli AAabdin muneebin

Türkçe Translation

Ve gökten de kutlu bir yağmur yağdırmadayız da o sayede bağlar, bahçeler ve biçilecek taneler, yeşertip bitirmedeyiz.

Türkçe Transliteration

venezzelnâ mine-ssemâi mâem mübâraken feembetnâ bihî cennâtiv veḥabbe-lḥaṣîd.

English Transliteration

Wanazzalna mina alssamai maan mubarakan faanbatna bihi jannatin wahabba alhaseedi

Türkçe Translation

Ve hurma ağaçları ki boy atıp uzar ve meyveleri, birbirine bitişmiş, adeta istiflenmiştir.

Türkçe Transliteration

vennaḫle bâsiḳâtil lehâ ṭal`un neḍîd.

English Transliteration

Waalnnakhla basiqatin laha talAAun nadeedun

Türkçe Translation

Kullara rızık olarak ve o yağmurla ölü şehri diriltiriz, işte kabirden çıkış da böyledir.

Türkçe Transliteration

rizḳal lil`ibâdi veaḥyeynâ bihî beldetem meytâ. keẕâlike-lḫurûc.

English Transliteration

Rizqan lilAAibadi waahyayna bihi baldatan maytan kathalika alkhurooju

Türkçe Translation

Onlardan önce Nuh kavmi ve Ashabı Ress ve Semud kavmi de yalanlamışlardı.

Türkçe Transliteration

keẕẕebet ḳablehüm ḳavmü nûḥiv veaṣḥâbü-rrassi veŝemûd.

English Transliteration

Kaththabat qablahum qawmu noohin waashabu alrrassi wathamoodu

Türkçe Translation

Ve Âd ve Firavun kavimleri ve Lut\'un kardeşleri.

Türkçe Transliteration

ve`âdüv vefir`avnü veiḫvânü lûṭ.

English Transliteration

WaAAadun wafirAAawnu waikhwanu lootin

Türkçe Translation

Ve Ashabı Eyke ve Tubba\' kavmi; hepsi de peygamberleri yalanlamışlardı da helak olmayı hak ettiler.

Türkçe Transliteration

veaṣḥâbü-l'eyketi veḳavmü tübba`. küllün keẕẕebe-rrusüle feḥaḳḳa ve`îd.

English Transliteration

Waashabu alaykati waqawmu tubbaAAin kullun kaththaba alrrusula fahaqqa waAAeedi

Türkçe Translation

İlk yaratışta aciz mi kaldık ki? Hayır; ama onlar, yeni bir yaratışta şüphe içindeler.

Türkçe Transliteration

efe`ayînâ bilḫalḳi-l'evvel. bel hüm fî lebsim min ḫalḳin cedîd.

English Transliteration

AfaAAayeena bialkhalqi alawwali bal hum fee labsin min khalqin jadeedin
518